Konfüçyus, Buda, Lao -Tzu (Laozi, Tao)
Sırayla sirkeye parmaklarını daldırırlar ve tadına bakarlar.
1- Konfüçyus ekşi tat alır
2- Buda acı tat alır
3- Lao-Tzu (Laozi) gülümser.
İki adamın yüzündeki ifadeye bakılırsa hayatın özünü temsil eden sirkenin tadı pek hoş değildir.
Ancak Taoist bir uyum yaşandığında diğerlerinin negatif olarak algıladıkları şey pozitif olabilir.
Taoist bakış açısıyla ekşilik veya acılık doğa yasalarına müdahale ve sahip olunanı takdir etmemekten oluşur. Hayat kendi başına, anlaşıldığında ve faydalanıldığında tatlıdır.
1- (Konfüçyus) Şimdi ile Geçmiş, insan krallığı ile evren (cennet) krallığı uyum içinde değildir; bu nedenle iki krallık arasındaki duran cennetin oğlu olan imparator, ritüellere ve seremonilere sıkı sıkıya bağlı olmalıdır.
2- (Buda) Dünyevi istekler ve bağımlılıklar acıya yol açar, dünya illüzyonlarla ve tuzaklarla doludur; bu da açı verir. Huzuru bulmak için toz dünyasını aşarak Nirvana’ya (rüzgarsız) varmak gerekir. Ancak iyimser tavırlı Çin, Budistler için Nirvana yolunda rüzgar gibidir, bu nedenle acı bir tat verir.
3- (Laozi) Dünya ve doğa arasında doğal bir uyum vardır. Tao Te Ching kitabında “Dünya özünde cennetin bir yansımasıdır ve insan tarafından belirlenen yasalarla değil, cennetin yasalarıyla yönetilir. Bu yasalar sadece gezegenlerin dönüşünden değil, aynı zamanda ormandaki kuşların ve denizdeki balıkların seslerinden de etkilenir.
İnsanlar doğal dengeye müdahale ettikçe hayat ekşi bir hale gelir. Toz bulutunda yaşamayı öğrenmelidir insan. Laozi’ye göre cennette ve dünyada işleyen herşey Tao yani Yol’dur.
Evrenin Yolu sözlerle anlatılamaz.
Taoizm takdir etmenin, günün getirdiklerinden öğrenmenin ve her ne olursa olsun devam etmenin basit bir formudur. Böyle bir yaşam dinginlik ve mutluluk getirir.